Vitrin
Birer Sisifos olmuş bedenlerimizi yola şirk koşarcasına umutsuzca itiyorduk.
Çocukken bıyık bırakmayı hep bir zaman meselesi olarak düşünürdüm.
Yani işte sadece bir iki dakikanızı alabilecek bir iş için saatlerce uğraşıp hayattan vakit çalmanın ne manası vardır ki!
Arşiv
Canımın çok sıkıldığını, hiçbir uğraşımın olmadığını ve hatta işsiz güçsüz bir adam olduğumu düşüneniniz varsa teessüflerimi sunarım.
Zaman içinde İzlanda’dan çıkan müziği daha da tanıdıkça ve belli yapımlarda dinleme şansını yakaladıkça, aralarından bazı bestecilerin müziğine kendimizi daha yakın hissedebiliriz.
Son olarak şunu da eklemek isterim. Kimsenin bilmediği bir şey biliyorsan bundan çıkartılabilecek iki sonuç vardır. Ya gerçekten kafan çalışıyordur ya da yapacak işin yoktur.
Seyahat etmeyi doğasına yedirmiş diğer tüm canlılar bu tip bir eylem için bizim kadar uğraşmıyorlar esasen.
Başlangıçlarda olduğu gibi tarihsel kesintiler ve yeniden başlangıçlarda da tarihsel bir zaruretin izine rastlamak kolay değil.
Yeni Dune uyarlamasını beklerken, Jodorowsky’nin 46 yıl önce yarım kalan hayalini yeniden ziyaret ediyoruz.
Ne kara ne komik bir deneme.
Disco Elysium sıradan bir detektif romanı gibi başlıyor: Hafızasını yitirmiş bir karakter, dağınık bir oda ve çözülmesi gereken bir vaka.